top of page

Konfor


Roma İmparatoru Marcus Aurelius “konfor en kötü bağımlılıktır” demiş. Konfor ve konfor alanı enteresan bir ikilem yaratmaktadır. İnsan konforu için çalışıp durmakta ancak konforu elde ettikten sonra ise rahatlığı çalışmaya tercih etmektedir.


Konfor alanı üretken bir insan için bağımlılık haline gelebilir. İnsanın yaratıcılığını, üretkenliğini ve heyecanını azaltan bir unsur olarak karşımıza çıkar. Güvenlik ve rahatlık hissi verirken kişisel gelişimi ve yeni fırsatlardan tecrübe edinmeyi engelleyebilir.


En önemli sorun ise dar bir dünya görüşü ile farklı açılardan bakabilme yetisini köreltir. Halbuki kendimizi yeni fikirlere, kültürlere ve tecrübelere açmak hem perspektifimizi genişletir hem de yeni imkanlar yaratır.


Konfor alanını kırmak, küçük adımlarla yeni görevler almak ve sosyal çevrenizin dışında kişilerle görüşmekten geçer. Sihir zaten konfor alanı dışında gerçekleşir. Yeni fırsatları yakalamak, yeni beceriler ve ilişkiler sizi daha canlı kılar.


Konforlu olmak herkesin amacı ve hakkı olabilir, insanlık tarihi konforunu geliştirerek ilerlemektedir. Buradaki sorun oluşan konfor alanından çıkmak istememek ve psikolojik unsurlarıdır. Ülkeler bile kendi konfor alanlarında dünyanın başka yerlerindeki sorunlara duyarsız kalabilmektedir. Bu nedenle konfor alanının geçici bir rahatlık ortamı olduğunun farkına varmak gerekir.


Tüm diğer konularda olduğu gibi bu konuda da dönüp “Farkındalık” mevhumuna geliyoruz. Farkındalığınız arttıkça konfor alanı dışındaki sihirler sizi daha rahat bulacaktır.


Dr. Bilinç Dolmacı


0 görüntüleme
Hero image.png

Blog
İş İçin İçgörüler

bottom of page